Aşırı Terleme Tedavisi Aşırı Terlemenin Nedenleri Terleme, vücuttan ter bezleri aracılığıyla dışarı atılan tuzlu sıvı salgısıdır ve genellikle sıcak havalarda artar. Terleme, vücudun soğutma sistemi olarak işlev görür ve vücut fonksiyonları açısından gereklidir. Terleme oranı, vücuttaki ter bezlerinin sayısıyla ilişkilidir. Yenidoğanlarda 2-4 milyon arasında değişen ter bezi bulunur ve bu bezler ergenlik döneminde tamamen aktif hale gelir. Kadınlarda ter bezi sayısı erkeklere göre daha fazla olmasına rağmen, erkeklerdeki ter bezleri daha aktiftir. Aşırı terlemeye neden olan faktörler arasında spor, heyecan, korku, sinir, menopoz, alkol kullanımı, kafein, obezite, kalp hastalıkları, aşırı sıcak hava, bazı kanser türleri, tiroit bezinin aşırı çalışması, bölgesel ağrı sendromu, bazı ilaçlar, düşük kan şekeri, diyabet, aşırı baharatlı yiyeceklerin tüketimi, enfeksiyon hastalıkları, ateş ve akciğer hastalıkları bulunur. Aşırı Terleme Tedavisi Yöntemleri Topikal Ajan Tedavisi Topikal ajan tedavisi, genellikle koltuk altındaki aşırı terleme için kullanılan bir yöntemdir. Alüminyum klorid, bu tedavide yaygın olarak kullanılır. Koltuk altında başarılı olan bu tedavi, el ve ayak terlemesinde pek etkili değildir. Alüminyum klorid koltuk altına sürülerek 6 saat bekletilir ve ekrin ter bezi kanallarını tıkayarak terlemeyi önler. Bu tedavi hafif ve orta derecede aşırı terleme için etkilidir, ancak kalıcı sonuçlar vermez. İyontoforez Tedavisi İyontoforez tedavisi, el ve ayaklar için düşük voltajda elektrik akımı uygulayan bir yöntemdir. Bu tedavide, ter bezleri yakılarak pıhtılaşma sağlanır. Sıvı dolu kaplara el ve ayaklar yerleştirilir ve 15-20 miliamper elektrik akımı uygulanır. Tedavi süresi yaklaşık yarım saattir ve başlangıçta haftada 4-5 kez uygulanır, daha sonra haftada 1-2 kez yeterli olur. Ancak koltuk altı ve yüz bölgesinde etkili bir tedavi yöntemi değildir. Biyofeedback Tedavisi Biyofeedback tedavisi, aşırı terleme tedavisinde kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu tedavinin başarısı, uygulayan kişi ve hastaya bağlı olarak değişir. İlaç Tedavisi Aşırı terleme tedavisinde bazı ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar arasında anti-kolinerjikler, beta blokerler, antidepresanlar ve kaygı ilaçları bulunur. Kullanılacak ilaçların bazı yan etkileri olabilir. Botoks Tedavisi Botoks tedavisinde, botulinum toksini kullanılır. Bu madde, ter bezlerine gelen sempatik sinirlerin felç olmasını sağlar. Botoks, özellikle koltuk altı aşırı terleme tedavisinde etkili bir yöntemdir ve 4-6 ayda bir tekrarlanması gerekir. Psikoterapi Psikoterapi, genellikle yüz bölgesinde aşırı terleme ve kızarma sorunları için uygulanan bir tedavi seçeneğidir. Liposakşın Tedavisi Liposakşın tedavisinde, cilt altındaki ter bezlerinin bulunduğu yağ dokuları özel bir kateter aracılığıyla emilerek alınır. Bu yöntem genellikle koltuk altı aşırı terleme tedavisinde kullanılır. Klipsli ETS Ameliyatı Klipsli ETS ameliyatı, genel anestezi altında yapılan bir cerrahi yöntemdir. Diğer tedavi seçenekleri denendikten sonra kalıcı bir çözüm arayan hastalar için tercih edilir. Ameliyat açık veya kapalı şekilde yapılabilir. Temel olarak, sempatik sinir düğümleri tespit edilerek üzerine titanyum klipsler takılır ve sinir yolları kapatılır. Bu yöntem, açık cerrahiye göre daha avantajlıdır; çünkü kan kaybı daha az olur, ameliyat süresi daha kısadır, hastanede kalış süresi daha kısadır, iyileşme süreci daha hızlıdır ve hasta daha az ağrı yaşar. Ancak, ameliyat sonrası enfeksiyon, el kuruluğu, his kaybı, göz kapağında geçici düşme ve yara yerinde nadir olarak ağrı gibi yan etkiler görülebilir. Ekstra Bilgiler Aşırı terleme tedavisinde, hastaların yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları da önerilir. Bu değişiklikler arasında, pamuklu ve nefes alabilir giysiler tercih etmek, düzenli olarak banyo yapmak, stres yönetimi teknikleri uygulamak ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek bulunur. Ayrıca, aşırı terlemeye neden olan alkol ve kafein tüketimini azaltmak da faydalı olabilir. |
Desen
26 Temmuz 2024 CumaBiyofeedback tedavisinin başarısı neden uygulayan kişi ve hastaya bağlı olarak değişiyor?
Cevap yazAdmin
26 Temmuz 2024 CumaDesen, biyofeedback tedavisinin başarısı, tedaviyi uygulayan kişinin deneyimine ve uzmanlığına bağlı olduğu kadar, hastanın tedaviye olan bağlılığına ve motivasyonuna da bağlıdır. Tedaviyi uygulayan kişi, doğru teknikleri kullanarak ve hastayı doğru yönlendirerek sürecin etkili olmasını sağlar. Aynı zamanda, hastanın tedavi sürecine aktif katılımı, verilen önerilere uyması ve düzenli olarak çalışması da başarının önemli bir parçasıdır. Tedavi süreci, her iki tarafın da işbirliği içinde çalışmasını gerektirir.