Göğüs kanseri, süt bezleri ya da sütü göğüs ucuna taşıyan kanallardaki hücrelerde meydana gelir. Göğüs kanserinin kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik yatkınlığın göğüs kanseri riskini artırdığı bilinmektedir. Meme süt bezlerinde ya da üretilen sütü göğüs ucuna taşıyan kanallardaki hücreler arasında farklı etkenlere bağlı olarak istemsiz şekilde çoğalan ve farklı organlara sıçrama potansiyeli taşıyan hücrelerden oluşan tümörler göğüs kanseri olarak tanımlanır.

Göğüs kanseri teşhisi yapıldıktan sonra doktor, hastayı tedavi süreci hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirir. Göğüs kanseri tedavisi birkaç aşamadan oluşur ve bu aşamalar genellikle şu şekildedir:

Göğüs kanseri tedavisinde ameliyat, kanserli yapının yani tümörün alınması için gerçekleştirilir. Bu alanda uygulanan farklı ameliyat seçenekleri vardır:

Göğüs kanseri için uygulanan radyoterapide, tedavi için yüksek enerji ışınları verilerek kanserli hücrelerin yok olması sağlanır. Radyoterapi iki farklı yöntem kullanılarak yapılabilir:

Ameliyatın ardından herhangi bir alanda kalma ihtimali olan kanser hücrelerini yok etmek amacıyla uygulanır. Nadir durumlarda ameliyattan önce de kanserin küçülmesi için gerçekleştirilir. Göğüs kanserinde genelde radyoterapi vücut dışından uygulanır. Hastaya belli aralıklarla düzenli şekilde x ışınları verilir. Ameliyat yapıldıktan bir ay sonra uygulanmaya başlanır ve 6-7 hafta boyunca haftada 5 gün uygulanır. Ağrılı bir tedavi değildir ve birkaç dakikada tamamlanır. Ancak hasta tedavi sonrası kendini bitkin ve halsiz hissedebilir.

Göğüs kanseri tedavisinde, kanserli hücreleri yok etmek amacıyla kan ya da hap şeklinde uygulanan bir tedavi seçeneğidir. Kemoterapi tedavisinde kullanılan ilaçlar kan dolaşımına girerek vücuda yayılır. Bu sayede vücudun herhangi bir alanında kalmış olan ya da bulunan kanserli hücre yok edilir. Kemoterapi ne kadar tedavi edici bir yöntem olsa da kötü yanları da bulunmaktadır. Kanserli hücreleri yok ederken sağlıklı hücrelere de zarar verebilir.

Göğüs kanseri tedavisinde uygulanan hormon tedavisi, östrojen hormonunu baskılamak amacıyla uygulanır. Östrojen hormonunun aktifliği hormon tedavisiyle engellenerek göğüs kanseri hücrelerinin çoğalması engellenir. Ayrıca vücudun herhangi bir alanında kanserli hücrenin kalma olasılığını da azaltır. Kemoterapi ya da radyoterapiden sonra vücutta kanserli hücre kalmışsa bu hücreler hormon tedavisiyle kontrol altına alınır. Ayrıca hormon tedavisi, kanserin nüksetme olasılığını da azaltır.

HER2 olarak isimlendirilen tümörleri önlemek amacıyla uygulanan bir tedavi seçeneğidir. Bu tür tümörler, içeriklerinde yüksek oranda protein barındırır. Biyolojik tedavi, bu tümörleri önleyerek büyümelerini durdurur. Bazı göğüs kanseri vakalarında biyolojik tedavi uygulanabilir.

Göğüs kanseri tedavisinde kullanılan yöntemler, hastalığın evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve kanserin biyolojik özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Tedavi süreci genellikle multidisipliner bir yaklaşımla, birden fazla uzman hekim tarafından planlanır ve uygulanır. Erken tanı ve tedavi, göğüs kanseri tedavisinde başarı şansını artırır. Bu nedenle, düzenli kontroller ve taramalar büyük önem taşır.

Göğüs kanseri tedavisinde hastanın psikolojik durumu da önemlidir. Tedavi sürecinde psikolojik destek almak, hastanın moral ve motivasyonunu yüksek tutmaya yardımcı olabilir. Ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak da tedavi sürecine olumlu katkıda bulunabilir.