Toplumda en fazla kadınları etkileyen idrar yolu iltihabı, öncelikle tıbbi tedavilerle kontrol altına alınarak tedavi edilmelidir. Bunun yanında bitkisel kürlerle tedaviyi desteklemek de faydalı etkiler yapacağından, doktora danışarak bitkisel tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Kış aylarında daha sık etkili olan idrar yolu iltihabı için genellikle antibiyotik tedavisi önerilir. Bu rahatsızlık sürekli tekrarlama eğiliminde olduğu için bitkisel tedavi önerileri doğal bir seçenek olabilir. Hem idrar yolu iltihabından korunmak için hem de rahatsızlığın daha kolay tedavi edilmesinde yardımcı olması nedeniyle şifalı bitkilerden destek alınabilir. Bu tedavilerin faydası idrar miktarının artmasını sağlamak ve iltihaba neden olan enfeksiyonun daha kolay tedavi edilmesini sağlamaktır. Bu tür tedavileri uygularken bol miktarda su içmeyi de ihmal etmemelisiniz. Her türlü rahatsızlıkta kullanılan bitkisel kürlerin kullanımında mutlaka doktora danışılmalıdır. Özellikle hamile olanlar, emzirenler ve çocuklar bitkileri danışmadan kullanmamalıdır.

İdrar yolu iltihabında kızılcık meyvesinin suyunu her gün 3-4 bardak olarak tüketebilirsiniz. İçeriğinde bulunan hipürik asit sayesinde idrardaki asitliği artıran kızılcık suyunun çok faydasını görebilirsiniz. Bu etkisi iltihaba neden olan bakterilerin mesaneye yapışarak bu alanda birikmesine engel olur. Hem iltihabın yayılmasını engeller hem de ilerlemesini azaltır. Ayrıca idrar yolu iltihabı nedeniyle ortaya çıkan şikâyetlerde azalır.

İdrar yolu iltihabı kışın daha fazla etkili olur. Bu nedenle kolayca bulabileceğiniz karnabahar sebzesini bitkisel tedavide kullanmanızı tavsiye ederiz. Kürünü hazırlamak için orta boyda bir karnabaharı bir litreden az suyun içinde haşlayın. Bunu süzerek kenarda soğutun. Karışımın yarısını ılık olarak sabah aç karnına ya da tok karnına, kalan yarısını da aynı şekilde akşamları için. Bu uygulamayı her gün taze olarak hazırlamalısınız. Buna 7 gün boyunca devam edin. Daha sonra tedaviye 3 gün ara vererek, yeniden 7 gün boyunca tekrarlayın. Aynı tertibe 3 gün ara verip, 7 gün yine tekrarlayın. Böylece toplamda 3 kür uygulayacaksınız, 21 gün karnabahar suyu içmiş olacaksınız. İdrar yolu iltihabı için oldukça faydalı olduğunu göreceğiniz karnabaharı taze olarak kullanmalısınız. Bunu uygularken mutlaka C vitamini de almalısınız. Özellikle kronikleşmiş olan idrar yolu iltihabına karşı faydalı olacak bir kürdür. İçeriğindeki antibakteriyel maddelerle karnabahar mucize bir sebzedir.

İdrar söktürücü ve mikropları öldüren etkisiyle, idrar yolundaki iltihaplanmaya engel olur. Aynı zamanda krampları da azaltır. Yemek aralarında 1 su bardağı kaynamış sıcak suda demlediğiniz 2 çay kaşığı altınbaşak otunu süzerek ılık ılık için. Her defasında çayı taze olarak demleyin. Bol su içerek bitkisel tedaviyi mutlaka destekleyin.

İdrar yolu iltihabı bitkisel tedavi seçeneklerinden olan ardıç meyvesi tedavi için 4-6 hafta kullanılabilir. Hem idrar söktürür hem de iltihap nedeniyle oluşan krampların etkisini azaltır. Bunu çay gibi demleyerek hazırlayabilirsiniz. Gün içinde 2-3 fincan içebilirsiniz.

Bu bitkiyi tekrarlayan idrar yolu iltihabı sorunu olanlar uygulayabilir. Mikropları öldüren etkisi bulunmaktadır. Bayır turbu günde 20 gram kadar taze olarak tüketilmelidir. Kullanım süresi 4-6 hafta olarak uygulanabilir.

Enfeksiyonlarda oldukça yararlı etkileri olan maydanozun aynı zamanda idrarı artıran bir etkisi vardır. Günde 3 kez kaynar suda maydanozu demleyerek içebilirsiniz.

Mikropları kıran etkisiyle limon suyunu idrar yolu iltihabı olanlar içebilir. Arzu edenler biraz suyla seyrelterek içebilir. Kronik idrar yolu iltihabına çok iyi gelir.

1 su bardağı sıcak suya biraz oğul otu koyarak demleyin. Dinlenmiş karışımı süzerek sabah ve akşam günde 2 kez içebilirsiniz. Bu bitkisel çayı idrar yolu iltihabı bitkisel tedavi tercihi olarak tedavide 25 bardak kadar içebilirsiniz.

İdrar yolu iltihabının tedavisinde bitkisel yaklaşımların yanı sıra bazı yaşam tarzı değişiklikleri de faydalı olabilir. İşte bazı öneriler:

Tüm bu önerilerle birlikte, idrar yolu iltihabı belirtileri devam ederse veya şiddetlenirse mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.