Ağız kanseri, en çok dudaklar, ağız tabanı, diş etleri ve dilde görülse de, yanak içi ve damak gibi diğer bölgelerde de ortaya çıkabilir. Bu kanser türü, tükürük bezleri, boğaz ve burun gibi bölgelerde başlayarak ağız içine yayılabilir. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi, ağız kanserinin de erken teşhis edilmesi büyük önem taşır. Erken teşhis, kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılmasını önleyebilir, yüz estetiği ve konuşma fonksiyonlarını koruyabilir.

Toplumda erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olan bu hastalık, özellikle kırklı yaşlardan sonra daha sık görülmektedir. Ağız kanserinin belirtileri arasında geçmeyen şişlikler, çatlaklar ve lekeler bulunur. Bu belirtiler dikkatlice incelenmeli ve ihmal edilmemelidir. Kanserli tümörler her zaman ağrı oluşturmasa da, yayılma göstererek ülserlere yol açabilir. Özellikle dilde oluşan kanserler daha ağrılı olabilir ve dilin kalınlaşmasına neden olabilir. Ağızda beyaz ve kırmızı lekeler varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Düzenli diş hekimi kontrolleriyle ağız içi kanseri erken teşhis edilebilir ve gerekli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Biopsi ile alınan küçük bir doku örneği, kanser teşhisinde kullanılabilir.

Ağız kanserinin tedavi süreçleri, kanserli dokuların cerrahi olarak çıkarılması, radyoterapi ve kemoterapi uygulamaları ya da bu yöntemlerin bir kombinasyonunu içerir. Tedavi sırasında, kanserli hücrelerin yok edilmesi için lazer ve ışığa duyarlı bir ilaç kullanılır. Erken teşhis, tedavinin başarısı için çok önemlidir ve bu durumda iyileşme oranı oldukça yüksektir. Bunun yanı sıra, ciltte bazı rekonstrüktif ameliyatlar uygulanabilir veya kemiklerin protezlerle değiştirilmesi sağlanarak ek tedavi yapılabilir.

Tedavi sırasında ve sonrasında, hastaların beslenme danışmanlığı ve konuşma terapisi alması önemlidir. Bu, hastaların yeni diş düzenlerine alışmalarına yardımcı olur. Ayrıca, tedavi sürecinde ve sonrasında görünümü veya konuşması değişen hastaların psikolojik destek alması gereklidir.

Ağız kanseri tedavisi sonrasında, hastaların kendine güvenmesi ve sabırlı olması çok önemlidir. Alkol ve sigaradan kesinlikle uzak durulmalıdır. Ayrıca, tütün çiğneme, puro, pipo ve nargile gibi tütün ürünlerinden de uzak durmak gerekmektedir. Bu tür ürünler, ağızda bulunan kanser hücrelerinin yeniden oluşmasına neden olabilir. Dengeli beslenmeye özen gösterilmeli ve her vitaminden yeterli miktarda alınmalıdır. Bol meyve tüketimi iyileşme sürecini destekler.

Ağız sağlığı da ihmal edilmemelidir. Her gün düzenli olarak dişler fırçalanmalı, ağız gargarası kullanılmalı ve diş ipi ile temizlik yapılmalıdır. Bu, sağlıklı bir ağız yapısının korunması için gereklidir.