Tıp dilindeki adıyla miyofasiyal ağrı sendromu olarak bilinen kulunç, kişinin gündelik hayatını oldukça olumsuz etkileyen ve yaşam kalitesini ciddi miktarda düşüren, üst sırt kısmındaki ağrılardır. Kulunç, yaşa, cinsiyete ve meslek gruplarına bakmaksızın herkeste görülebilen bir rahatsızlıktır. Kulunç, nüksettiği bölgedeki kasların aşırı ve kötü kullanılması sonucu ortaya çıkar. Kulunç oluşmasının bir başka sebebi de psikolojik faktörler olabilir. Kişinin yaşadığı psikolojik gerilimler sonucu bu bölgedeki kaslar aşırı gerilme ve spazm nöbetlerine maruz kalabilir. Kulunç çıkan bölgelerdeki kasların yetersiz beslenmesi de bir başka kulunç oluşma sebebi olarak kendini gösterebilir. Kulunç ağrılarının 3-5 ay gibi uzun süreler boyunca devam etmesi durumunda kulunç kronikleşebilir ve oluşma sebebi en başta psikolojik sebeplere dayanmasa dahi daha sonrasında psikolojik sebepler de devreye girebilir. Kulunç, kendine özgü sebepler sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olsa da bazı durumlarda daha ciddi başka hastalıkların belirtisi olarak da kendini gösterebilir. Kuluncun belirtisi olarak ortaya çıkabileceği başlıca hastalıklar boyun fıtığı, akciğer kanseri, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarıdır.

Kulunç ağrılarının tedavisinde birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Kulunç ağrısı tedavisinde ilaç tedavisi kullanıldığı gibi masaj uygulanması, basit sıcaklık tedavileri de uygulanmaktadır. Kulunç tedavisinde hangi yöntemin uygulanacağının belirlenmesi için öncelikle kulunç şikâyetiyle başvuran hastada kulunç sorununa sebep olan faktörün belirlenmesi gerekir. Hastalık sebebinin belirlenebilmesi için kişinin icra ettiği meslek, sağlık durumu ve başka kişisel özellikleri göz önünde bulundurulur. Rahatsızlığa sebep olan faktör, kişinin çalışma hayatında veya günlük hayatında uyguladığı yanlış bir oturma şekli, mevcut kasın yanlış bir şekilde kullanılması gibi davranışsal sebepler ise öncelikle kişide bu davranışsal yanlışın düzeltilmesi tedavideki en kritik noktadır.

Kulunca neden olan faktör belirlendikten sonra bu duruma göre tedavi yöntemleri uygulanmaya başlanır. Uygulanan bu yöntemler arasında en sık başvurulan başlıca tedavi yöntemleri olarak enjeksiyon, sıcak tedavi yöntemleri ve elektrik akımı uygulamaları gelmektedir. Akupunkturu andıran kuru iğne tedavi yöntemi de yine uygulanan tedavi yöntemleri arasındadır.

Kulunç tedavisinde evde de dikkat edilmesi gereken başlıca noktalar vardır. Özellikle kişinin yatağı, yastığı ve koltuğu gibi kişinin kullanımında olan eşyaların doğru pozisyonlarda konumlandırılması oldukça önemlidir. Kişinin ev ve iş hayatında özellikle kulunç olan bölgedeki kasları kullanmasını gerektirecek hareketlerde de daha dikkatli olması gerekmektedir. Yaz ayları ile klima kullanımının artması ve klimadan üflenen aşırı soğuk havanın direkt olarak kişiye ulaşması da kulunç oluşmasına davetiye çıkaran sebeplerdendir. Dolayısıyla yaz aylarında klima kullanımının daha az ve bilinçli yapılması da önemlidir.

Kulunç tedavisinde birçok farklı tedavi yöntemi olmakla beraber aslında tedavideki en önemli nokta, kişinin kulunç oluşumuna davetiye veren hareket biçimlerinden kaçınmasıdır. Kulunç tedavisinde başarılı sonuçlar elde edebilmek adına, hem tıbbi hem de davranışsal yaklaşımların bir arada kullanılması gerekmektedir.