Lazerle varis tedavisi, günümüzde varis tedavisinde yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Varis, bacak toplardamarlarında uzayan, genişleyen, kıvrımlaşan ve kapakçıkların görevini yapamaması halinde oluşur. Bunun dışında vücuttaki yüzeysel damarların hepsinde varis olabilir. Bacaklarda daha fazla oluşması, tüm vücudun yükünü taşıyan bacak damarlarının olumsuz etkilenmesi yüzündendir. Bacaklardaki damarlar, yüzeysel ve derin venler ile bunların bağlantısını yapan birleştirici damarlardan meydana gelir. Vücuttaki kanı kalbe geri gönderme görevini üstlenirler. Pompalama yapan kalp, kanın atardamarlara gitmesini sağlar. Kirli kanın toplanmasında damarlar daha fazla iş yükü üstlenir. Bu işlevde damarlara bacaklardaki kaslar yardımcı olur. Damarların içinde bulunan kapakçıklar ile atardamar basıncı, kanın geriye gitmesini sağlar. Bu işlemde kasların hareketiyle kan daha rahat geriye gider. Bunların devam etmesi için varislerin tedavisi ihmal edilmemelidir. Varis tedavisinde farklı yöntemler vardır. Ancak avantajlı olması nedeniyle lazerle varis tedavisi günümüzde en fazla tercih edilenidir.

Varislerin bu yöntemle tedavisinde iki farklı yöntem kullanılmaktadır. Bunlardan biri damar içinden uygulanan endovenöz (damar içi) lazer tedavisi, diğeri ise harici yüzeysel şekilde yapılan epidermal (deri yüzeyi) lazer varis tedavisidir. Eski yıllarda bacaklarda olan kıvrımlı, büyük varis tedavisinde cerrahi yöntem kullanılırdı. Artık lazer varis tedavisi uygulanarak, hastalar için konforlu bir tedavi sağlanır. Bu tedavide damar içinden işlem yapılsa da hastaların anesteziyle uyutulması gerekmez. Hasta bilinci açık şekilde tedavi uygulanır.

Varisler derecelerine göre üç grup halinde değerlendirilir. İlk aşamadaki kılcal varislerin tedavisinde tek seans halinde 10 dakika kadar süren lazer tedavisi yapılır. 2-4 mm kadar çapı olan varislerin tedavisinde genellikle damar dışı harici lazer tedavisi tercih edilir. Epidermal lazer tedavisi denen bu yöntemde bölge özel bir jel yardımıyla soğutulur. Problemin yaşandığı damar lazerle tahrip edilir. Bu aşamada damara 70-90 derece ısı verilir. Daha önceden alanın soğutulması sayesinde, hastada sızlama, ağrı gibi etkiler olmadığı gibi, bölgede yanık etkisi de olmaz.

Varislerin bu yöntemle tedavi edilmesi sayesinde, klasik varis tedavisine göre hastalarda daha hızlı bir iyileşme süreci olur. Damar içinden işlem yapılmasına rağmen, kesi yeri çok küçük olur. Hastalara lokal anestezi altında, varisli olan bölgeye yoğun ışık enerjisi verilir. Lokal anestezi ayak bileğine yapılacağı gibi, dize yakın bir alana da yapılabilir. Büyük toplardamara açılan küçük kesiye lazer katateri yerleştirilir. Ultrason yardımıyla kataterden lazer verilerek, hasar gören damar yakılır. Bu damar kapatıldığı için buradaki kan akımı da başka bir damara yönlendirilir. Çevre dokular bu işlemlerden bir zarar görmez. Diğer varis tedavi yöntemlerine göre komplikasyonları az olan bu yöntem, hastaların hastanede kalmasını gerektirmez. Varisler yara izi olmadan tedavi edilir. Tedavi yaklaşık bir saat sürer, sonrasında normal yaşama dönüş kolay olur. Hastaların bir hafta kadar varis çorabı giymesi, bu alandaki şişliklere ve morluklara engel olur, daha az etki hissedilir. İleri derecedeki varislerde, hasarın fazla olması söz konusuysa lazer tedavisi ile skleroterapi yöntemi de uygulanır.