Ses teli nodülleri, ses tellerinin birbirine temas ettiği serbest yüzeylerde oluşan iyi huylu şişliklerdir. Endoskopik muayene sırasında erken dönemde nodüller, ses teli kenarında yumuşak ve kırmızı şişlikler olarak görülür. Hastalığın süresi arttıkça, fibrotik veya sert nodüller olarak adlandırılan nasırlaşma meydana gelir.

Ses teli nodüllerinin tedavisinde ilk olarak ses terapisi önerilir. Sesin yanlış kullanımı nodüllerin oluşumuna katkıda bulunduğu için, doğru ses tekniklerinin öğrenilmesi ve uygulanması büyük önem taşır. Ses terapisi, ses tellerine aşırı baskı uygulamaktan kaçınmayı ve doğru vokal teknikleri kullanmayı öğretir. Bu yöntem, nodüllerin küçülmesini veya tamamen yok olmasını sağlar ve tekrar oluşum riskini azaltır.

İleri evrelerde, ses terapisine direnç gösteren ve nodüllerin fibrotik hale geldiği durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavide geleneksel mikrolaringeal cerrahi veya lazer cerrahisi kullanılabilir. Cerrahiden önce ve sonra uygulanan ses terapisi, tedavinin başarısını artırır ve hastalığın nüks etme riskini azaltır. Çocukluk döneminde ise cerrahi müdahaleye nadiren ihtiyaç duyulur; çoğunlukla ses terapisi yeterlidir.

Bazı nodül türleri, ses terapisine rağmen düzelmeyebilir. Bu tür dirençli nodüller, genel anestezi altında mikroskop kullanılarak yapılan fonomikrocerrahi yöntemiyle tedavi edilir. Bu işlem, ses terapisiyle birlikte uygulandığında oldukça etkilidir.

Geleneksel tıp uygulamalarında ses tellerinde nodül tedavisi için bazı bitkisel yöntemler de kullanılabilir. Örneğin, biraz büyük kırmızı turpun içini ceviz büyüklüğünde oyarak, içine bir tatlı kaşığı bal koyun. Bu turpu bir çukur tabağa yerleştirip 24 saat bekletin. Ertesi gün, tabakta biriken sıvıdan üç-beş saat ara ile birer kaşık içmek, ses tellerinin iyileşmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu tür yöntemlerin mutlaka bir uzmana danışılarak uygulanması önerilir.

Ses teli nodüllerinin tedavisinde erken teşhis ve uygun tedavi yöntemi büyük önem taşır. Ses terapisi, cerrahi müdahale ve bitkisel tedavi yöntemleri, hastalığın evresine ve hastanın özel durumuna göre seçilmelidir. Tedavi sürecinde uzman kontrolü altında olmak, tedavinin başarısını artırır ve olası komplikasyonları önler.