Anevrizma, damar duvarının zayıflaması sonucu oluşan balonlaşma olarak tanımlanır. Bu balonlaşma, damar duvarında incelmeye ve zayıflamaya sebep olur. Damarın zayıf olduğu bu yerden yırtılması sonucunda beyin kanaması oluşabilir. Beyin anevrizması her yaş grubundaki kişilerde görülebilir, fakat çoğunlukla 35-60 yaşları arasındaki kişilerde daha fazladır. Erkeklerin anevrizmaya yakalanma olasılığı kadınlara oranla biraz daha fazladır. Anevrizmalar, yapıları itibarı ile damar duvarları doğuştan zayıf olduğu kısımlarda, genellikle de damarın daha küçük dallara ayrıldığı kısımlarda oluşur. Damar duvarlarının zayıf olduğu kısım bombeleşerek baloncuk oluşturur. Baloncuk duvarı, basınca dayanamadığı zaman patlar ve bu patlama kendiliğinden olur veya eforla oluşmuştur. Doğumda mevcut değildir (Konjenital). Bununla beraber, bazı kişilerde anevrizmanın gelişimi yönünde bir yatkınlık olabilmektedir. Bir anevrizmanın varlığı %15-20 oranında bir veya birden daha fazla sayıda anevrizma olma olasılığını artırmaktadır.

Anevrizma hastalığının tedavisi cerrahi yöntemle yapılır. Fakat buradaki en önemli nokta anevrizmada kanamaya mahal vermeden hemen müdahalede bulunmak veya hiç değilse birinci kanamadan sonra hastanın genel durumu uygun ise hemen ameliyatını yapmaktır. Ameliyat ise mikroşirürji uygulaması ile yapılmaktadır. Son senelerde endovasküler girişimler de başarı ile uygulanmaktadır.

Beyin anevrizması tedavisinde ilk defa "klip" uygulaması 1937 senesinde uygulanmaya başlanmıştır. 1960'lı yıllarda ise klip çeşitlerinin artması ile beyin cerrahisinde mikro cerrahi yöntemler kullanılmaya başlanmıştır. Bu da beyin anevrizmalarında cerrahi tedaviyi altın standart konumuna getirmektedir. Buna karşın cerrahi klipleme ameliyatları çok büyük ve zor ameliyatlar sınıfında yer almaktadır. Klipleme işlemi kraniotomi (Kafatasının bir bölümünün çıkartılması) işlemi yoluyla yapılmaktadır.

Kraniotomi ile açılacak olan yoldan beyin ve beyin damarlarına ulaşılır (Beyin damarında ur şeklindeki şişlik) anevrizma bulunur. Bu aşamada anevrizmanın boynuna tabanına ufak bir metal (Bu genellikle titanyum olan) klip uygulanmaktadır. Bu yerleştirilen klipler damardan anevrizmanın içine doğru olan kan akımını keserler. Ameliyat sırasında hastaya genel anestezi uygulanmaktadır. Eğer ameliyat sırasında veya daha sonrasında herhangi bir komplikasyona maruz olmamışsa hastaların birçoğu hastanede 4-6 gün arası kalır ve birkaç hafta veya bir ay içerisinde tamamen iyileşmiş olurlar.

Beyin anevrizmalarının tedavisinde 1970 yılından sonra endovasküler tekniklerin kullanılmasına başlanmıştır. Anevrizma tedavisinde kullanılan bu malzemenin 1980'lerdeki gelişimi, daha sonra bu tekniklerin 1995 yılında ABD'de onaylanmasıyla da daha yaygın bir şekilde kullanılmasına başlanmıştır. Anevrizmanın içini doldurmak için kullanılan birçok değişik materyaller vardır. En sık kullanılan materyal koillerdir. Gitar teline benzeyen uzun çok ince, kıvrılmış tel huzmeleri, fakat telefon kabloları gibi esnek olurlar. Anevrizmanın içine yerleştirilen bu yay oradaki kan akımını bozar. Yavaşlayan kan akımı sonucu orada büyük bir kan pıhtısı oluşur. Oluşan bu kan pıhtısı ile tıkanan anevrizma kapanır böylece de yırtılıp kanamaz.

Endovasküler yay uygulama tedavisinin uzun süreli kalıcılığı var mı henüz bilinmemektedir. Ayrıca her anevrizma da yay uygulamasına uygun değildir. Hem endovasküler uygulaması hem de klipleme sırasında ortaya çıkabilecek en tehlikeli durum anevrizmanın yırtılması sonucu beyin içinde kanama olmasıdır. Bu olayın hangi sıklıkla görüldüğü kesin olarak bilinmemekle beraber her iki işlem için de yaklaşık %2-3'lük bir orandan söz edilebilmektedir. Her iki işlem esnasında da ortaya çıkabilecek olan anevrizma yırtılmalarına müdahale açık beyin ameliyatları ile yapılmaktadır.

Anevrizma tedavisinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır:

Anevrizma, ciddi ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri ile bu hastalık kontrol altına alınabilir. Cerrahi ve endovasküler tedavi yöntemleri, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve hayatlarını kurtarmak için etkili çözümler sunmaktadır. Bu süreçte uzman doktorların yönlendirmeleri ve hastaların tedaviye uyumu büyük önem taşımaktadır.