Dış gebelik, kadınlarda her 100 gebelikten birinde görülen bir durumdur. Dış gebelik, gerçek gebelik belirtileriyle aynı belirtileri taşıdığı için özellikle ilk aylarda teşhis edilmesi zor bir rahatsızlıktır. Kadınlar genellikle ilk aylarda bu durumu fark edemez ve kendilerini normal bir hamilelik sürecinde sanırlar. Ancak ilerleyen aylarda hamilelik belirtilerinde farklılıklar görülmeye başlar ve ultrason gibi görüntüleme teknikleriyle dış gebelik teşhisi konulur. Teşhisin ardından tedaviye başlanır. Dış gebelik tedavisinde iki ana yöntem bulunmaktadır: ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale. Bazı durumlarda ise dış gebelik kendiliğinden iyileşebilir, bu duruma "izleme tedavisi" denir. Ancak bu her hastada mümkün değildir ve genellikle başlangıçta B-HCG değeri düşük olan hastalarda görülür.

Dış gebelik tedavisinde kullanılan metotreksat, bir kemoterapi ilacı olarak bilinir. Metotreksat, bazı kanserlerin tedavisinde de kullanıldığı için hastaları tedirgin edebilir. Ancak dış gebelik kanser veya hayati tehlike arz eden bir hastalık değildir. Metotreksat, hücrelerin ölümünü sağladığı ve etkili bir tedavi yöntemi olduğu için tercih edilmektedir. Metotreksatın tüp içerisine veya gebeliğin amniyon kesesi içerisine uygulamaları da yapılmış olsa da günümüzde rutin kullanım olarak intramusküler yani kas içerisine enjeksiyon şeklinde uygulanmaktadır. Metotreksat, folik asit antagonistidir ve hücrelerde DNA sentezini bozarak etkisini göstermektedir.

Dış gebelik tedavisinde ilaç tedavisine engel oluşturan bir durum varsa, cerrahi müdahale seçeneği ile hasta tedavi edilmektedir. Genellikle ilaç tedavisinin başarısız olması veya karın içerisinde kanama oluşması durumunda cerrahi müdahale tercih edilir. Hastanın aşırı kilolu olması, daha önce ameliyat geçirmiş olması veya karın içi kanamanın yoğun olması, açık ameliyat yapılmasını gerektirebilir. Laparoskopik ameliyat, yani kapalı ameliyat ise uygun vücut yapısına sahip ve kanaması az olan hastalarda tercih edilir. Bu yöntem, hastanın daha az hastanede yatmasını, daha az acı çekmesini ve vücudunda daha az ameliyat izi olmasını sağladığı için avantajlıdır.

İzleme tedavisi, dış gebeliğin kendiliğinden iyileşme potansiyeline sahip olduğu durumlarda uygulanır. Bu tedavi yöntemi, başlangıçta B-HCG değeri çok düşük olan hastalarda mümkündür. İzleme tedavisinde hastanın durumu yakından izlenir ve gerekli görüldüğünde müdahale edilir. Ancak bu yöntem her hastada geçerli değildir ve çoğunlukla ilaç veya cerrahi tedavi gereklidir.

Dış gebelik tedavisinde başarı, erken teşhis ve uygun tedavi yönteminin seçilmesi ile mümkündür. Kadınların gebelik belirtilerini dikkatle izlemesi ve şüpheli durumlarda hemen sağlık kuruluşuna başvurması önemlidir.