Tıp alanındaki gelişmeler sayesinde bel fıtığı artık ameliyatsız olarak tedavi edilebilir duruma gelmiştir. Geçmişte sadece cerrahi müdahaleyle tedavi edilebileceği düşünülen bel fıtığı, günümüzde çeşitli ameliyatsız yöntemlerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Eğer omurilik kanalına çıkan kıkırdak dokusu fazla büyük değilse ve hastada idrar sorunu, güç kaybı gibi ciddi etkiler yoksa, doktor kontrolü ve onayıyla bel fıtığı ameliyatsız tedavi edilebilir.

Bel fıtığı olan kişilerde genellikle bel ve bacak ağrısı görülür. Bu ağrılar, hastalığın sinirlere baskı yapması ve diskte bulunan jel kıvamındaki maddenin salgıladığı kimyasallar nedeniyle inflamasyonun ortaya çıkması sonucu oluşur. Bu durumda hastalara ağrı kesici ilaçlar, kas gevşetici ilaçlar ya da cerrahi operasyon uygulanabilir. Ancak hastalarda ağır klinik bir tablo gelişmediğinde, bel fıtığı ameliyatsız tedavi edilebilir.

Omurilik kanalına çıkmış olan kıkırdak, yaklaşık olarak 100 gün içinde vücut tarafından kısmen ya da tamamen eritilir. Bu süreç, kişinin bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak değişir. Güçlü bir bağışıklık sistemi iyileşme sürecini hızlandırır. Kıkırdak, omurga kanalı dışında bulunmaması gereken bir yerde olduğundan, bağışıklık sistemi bunu yabancı bir madde olarak algılar ve yok etmeye çalışır. Bu süreç, uzman bir beyin cerrahı tarafından izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Kıkırdağın büyüklüğü, verdiği hasar, hasarın derecesi ve ağrının miktarı ayrı ayrı değerlendirilir. Bazı doktorlar, risk almamak adına, hastanın ameliyat edilmesine karar verebilirken, bazıları ise hastanın durumunu takip eder ve kıkırdağın doğal olarak yok edilmesini değerlendirir.

Bel fıtığında, ağrıya neden olan sinirdeki mekanik baskı ve ağrı etkisinin ortadan kaldırılması için minimal invaziv girişimler tercih edilebilir. Bu tedavi seçenekleri arasında şunlar bulunur:

Bu yöntemler, sinirdeki mekanik baskının azalmasını sağlar ve bel fıtığı %70-90 oranında tedavi edilebilir. Enjeksiyon tedavisinde ise sinir çevresine verilen kortizon ile inflamasyon nedeniyle oluşan ağrılar ortadan kaldırılabilir. Bu sayede bel fıtığı ameliyatsız %75-85 oranında tedavi edilebilir.

%99 oranında oksijenden elde edilen ozon, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır. Aktif oksijen olan ozon gazı, bel fıtığında sinirdeki mekanik baskının azaltılması ve inflamasyonun giderilmesinde kullanılır. Bu tedavi yönteminde hastaya narkoz verilmez ve ameliyatsız çözüm sunulur. Tedavi başarı oranı %65-90 seviyelerindedir.

Disklerde hasar olduğunda fıtık oluşur. Diske ozon verildiğinde proteoglikan yapılar parçalanır ve su tutamaz duruma gelirler. Serbest oksijen radikallerinin oluşması engellenir. Disk böylece mekanik olarak büzüşüp mumyalanır ve diskte şişkinlik ve ağrı ortaya çıkmaz. Diskin küçülmesiyle sinir üzerindeki baskı kalkar ve sinir serbestleşir. Bel fıtığı ameliyatsız tedavi seçeneği olan ozonun ilk iyileştirme etkisi böyle görülür.

Ozonun ikinci etkisi inflamasyonu ortadan kaldırmasıdır. Anti-inflamatuar etkisi bulunan ozon, sitokin artışına, prostaglandinlerin baskılanmasına, endojen morfin salınımına ve kan yoluyla bölgeye aktif oksijenin gitmesine neden olur. Bu, dokulardaki oksijenin artmasını sağlar ve sinir köklerinin serbestleşmesine, inflamasyonun azalmasına ve doku iyileşmesine yol açar. Bu, bel fıtığında iyileşmeye ve hastanın ağrılarının sona ermesine, yaşam kalitesinin artmasına yol açar. Böylece hastalar normal yaşamlarına dönebilirler.

Ozon, hastalara iki yolla verilebilir:

Bu yöntemlerle bel fıtığı ameliyatsız olarak başarılı bir şekilde tedavi edilebilir ve hastalar normal yaşamlarına dönebilirler.