Toplum arasında "Tenisçi Dirseği" olarak bilinen Lateral Epikondilit, aslında nadiren tenisçilerde görülür. Daha çok masa başı işleri, marangozluk veya makine işi gibi kol kaslarını zorlayan meslek gruplarında yaygın olarak görülür. El ve el bileğinin aşırı kullanımı ve zorlanması sonucunda ön kol kaslarının gerilimi ile meydana gelir.

Omuz, dirsek ve el bileği aynı hizada olmalı, el bilekten doksan derece yukarıda duracak şekilde sert bir alana bastırılmalıdır. Bu hareket on kez tekrarlanmalı ve üç set halinde yapılmalıdır.

Dirseğiniz doksan derece bükülü iken avuç içinizi yukarı çevirip beş saniye tutun, sonra tekrar aşağıya çevirip beş saniye daha tutun. Bu hareketi on kez tekrarlayın ve üç set halinde uygulayın.

Dirsek fleksiyonu yapın, avuç içinizi omzunuza değecek biçimde hareket ettirin. Daha sonra eski pozisyonuna getirin. Bu hareketi on kez tekrarlayın ve üç set halinde uygulayın.

Tüm bu tedavi yöntemlerine rağmen şikayetleri devam eden hastalarda cerrahi yöntemlere de başvurulmaktadır. Cerrahi yöntem olarak kamera ile eklem içinin görüntülendiği 'artroskopi yöntemi' uygulanabilir. Bu yöntemle tenisçi dirseği rahatsızlığına sebep olan yangı dokusu (granülasyon dokusu) çıkarılır. Adalenin kemiğe yapıştığı yerde yangı dokusu temizlenip veya iki yüzeyin birbirine tekrar yapışması için bu yüzey tazelenir.

Hastalıklı kişi böylelikle kısa sürede sağlığına kavuşup, çalışma ve sosyal yaşamına geri döner. Ameliyattan sonra ağrı geçinceye kadar her üç ya da dört saatte bir, yirmi otuz dakika dirseğinize buz uygulaması yapmalısınız. Tedavi boyunca fizyoterapistin öngördüğü egzersizleri disiplinli olarak uygulayın. Bu dönemde kol egzersizleri kadar kolunuzun dinlenmesi de çok önemlidir. Tedavi boyunca gereksiz yere kol kaslarınızı yormamak adına tenisçi dirseği ortezi (epikondilit ortezi) kullanmanız gerekir.

Kortizon ve içerideki yangıyı azaltıcı özelliğe sahip olduğundan, diğer metotların işe yaramadığı durumlarda kullanılabilir. Bu yöntemde dirsek sınırlı uyuşturma ile uyuşturulduktan sonra ince bir iğneyle kemiğin dış zarına delikler açılır ve burada yeni bir yara oluşturarak iyileşmesini tetikleyen sistem harekete geçirilir.

Kas ve tendon yaralanmalarının tedavisinde son yıllarda yaygın olarak kullanılan bu uygulama, tenisçi dirseği hastalığının tedavisinde de kullanılabilir. PRP uygulamasında kandaki onarıcı hücreler (trombositler) ayrıştırılarak ağrılı bölgeye iğne ile uygulanır.

Dirsek kenarına gönderilen dalgalar sayesinde acı olan bölgede kanlanma artırılarak, iyileşmenin hızlanması ve ağrının ortadan kalkması sağlanır. Bu yöntemleri düzenli olarak uyguladığınız takdirde tenisçi dirseği hastalığından kurtulmanız mümkündür.